TR
EN
TR

EN

KURUMSAL

Amerika ve Çin’in başını çektiği çift kutuplu dünya düzeni, teknolojiden enerjiye dünya genelinde birçok alanı etkilemeye devam etti.”

“2023 ayrıca iklim değişikliği ve sürdürülebilirliğin küresel anlamda ana odaklardan biri hâline geldiği, yapay zekâda önemli ilerlemelerin elde edildiği bir yıl oldu.”

Türkiye ekonomisi, bu zorlu ortamda %4,5’lik bir büyümeye ulaştı.”

“2023’te toplamda 116 milyar TL ciro elde ettik. FAVÖK seviyemiz 19 milyar TL, ihracatımız ise 20 milyar TL olarak gerçekleşti.”

“2023’te Cumhuriyetimizin 100. yıl heyecanını gururla yaşadık.”

YÖNETİM KURULU BAŞKANI

RAİF ALİ DİNÇKÖK'ÜN MESAJI

Sevgili Paydaşlarımız, 

2020’de pandeminin etkisiyle tüm dünyada başlayan düşük faiz ve ucuz para dönemi, takip eden dönemde yoğun enflasyonist ortamı tetiklemişti. 2023, yüksek enflasyonun getirdiği volatilitenin bertarafı için merkez bankalarınca faizlerin tarihi yüksek seviyelere çıkarıldığı ve o seviyelerde tutulduğu bir yıl oldu. Buna gerginleşen uluslararası ilişkilerin eklenmesiyle, küresel GSYİH büyümesi %3,2’ye düşerek geçen senenin altında kaldı. Global ticaret hacminde %5’e yakın bir küçülme yaşandı. ABD ekonomisi resesyon beklentilerini aşarak %3,4’lük büyüme elde ederken, Avrupa’da büyüme hızı %0,4’lere indi ve bu durum durgunluk endişelerini körükledi. Çin ise düşük enflasyon ve sorunlu gayrimenkul sektörüne rağmen %5,2’lik büyüme hedefine ulaşmış gözüküyor.

Amerika ve Çin’in başını çektiği çift kutuplu dünya düzeni, teknolojiden enerjiye dünya genelinde birçok alanı etkilemeye devam etti. “Friend-shoring” veya “on-shoring” gibi kavramları sık duyduğumuz bu dönemde ülkeler; üretim ve tedarik ağlarını kendi topraklarına veya müttefiklerine kaydırdılar. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) verilerine göre 2022 başından beri müttefik ülkeler arasındaki ticaret hacminde yaklaşık %6’lık büyüme elde edilirken, müttefik olmayan ülkeler arasında aynı oranda küçülme yaşandı. ABD’nin Çin’e yarı iletken çip satışını yasaklaması veya hassas bilgi transferi nedeniyle TikTok’u kapatma girişimleri, ülkeler arasındaki tansiyonu gözler önüne serdi. Ülkemize yakın coğrafyalarda ise üçüncü yılına giren Ukrayna-Rusya Savaşı’na ek olarak, İsrail-Hamas Savaşı Ekim ayından beri sürmekte. Yemen’deki isyancıların Kızıldeniz’deki gemilere saldırması navlun maliyetlerini yükselttiği gibi tedarik güvenliğini olumsuz etkiledi. Dolayısıyla, makro ekonomik perspektifle zor bir yıl geçirdiğimizi söyleyebiliriz.

2023 ayrıca iklim değişikliği ve sürdürülebilirliğin küresel anlamda ana odaklardan biri hâline geldiği, yapay zekâda önemli ilerlemelerin elde edildiği bir yıl oldu. Bu yılki Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’na (COP-28) 150’si devlet başkanı olmak üzere 85.000 kişinin katılması ve fosil yakıtların tüketiminde kademeli geçiş konusunda anlaşma sağlanması umut verici gelişmelerdi. Ancak net bir yol haritası ortaya koyulamaması, sürdürülebilirlik dönüşümünü ve yatırımlarını yavaşlatan bir faktör olarak öne çıkmakta. Gittikçe yaygınlaşan üretken yapay zekâ uygulamalarının ise, 2030’da global GSYİH’ye 20 trilyon dolara kadar -yaklaşık olarak Çin’in GSYİH’si kadar bir tutar- katkı yapabileceği hesaplanıyor. Öte yandan, Dünya Ekonomik Forumu üretken yapay zekâ uygulamaları nedeniyle 2025 yılında 85 milyon işin ortadan kalkabileceğini öngörüyor. Bu çerçevede, tüm megatrendlerin olumlu/olumsuz etkilerini detaylı değerlendirmek, zamanında ve doğru konumlanmak oldukça önem arz ediyor.
 
Tüm bu değişkenlerin 2024’te etkilerini genişleteceğini öngörüyoruz. Büyük merkez bankalarının enflasyon ile mücadele kapsamında faiz indirimleri konusunda temkinli davranması, finansmana erişimin ajandalarda üst sıralarda olmasına neden olacak. Bu durum, global finansman arenasında yeni oyuncuların rol almasına imkân tanıyacak; artan enerji fiyatları sonrası nakit kaynakları bollaşan ve jeopolitik etki alanını genişletmek isteyen Ortadoğu ülkeleri gibi. Örneğin BAE’nin tek başına 2,5 trilyon USD dolarlık yurt dışı yatırımı yaptığı ifade ediliyor. Global GSYİH’de ise anlamlı bir değişiklik beklememekle birlikte bölgesel ayrışmaların daha belirgin olacağını söylemek mümkün. Kritik ihracat pazarlarımız olan Almanya, Fransa ve İngiltere’deki büyüme oranlarının %1’ler civarında seyretmesinden ülke olarak olumsuz etkilenmeye devam edeceğiz. İki bloklu dünya düzeninde doğru politik kararları almak her zamankinden fazla önem arz ederken, megatrendlerin getirdiği büyük dönüşümü kabullenmek ve stratejilere entegre etmek gerektiğini düşünüyoruz.
 
Türkiye ekonomisi, bu zorlu ortamda %4,5’lik bir büyümeye ulaştı. Faaliyetler bazında incelendiğinde, hizmetler %6,4’lük artış kaydederken; sanayi sadece %0,8 büyüyebildi. Satın Alma Yöneticileri Endeksi’nin (PMI), 2023’ün ikinci yarısında 50 puanın altında seyretmesi, ekonominin genelindeki toparlanma eğilimine rağmen reel sektördeki yavaşlamanın sürdüğünü gösteriyor. Yüksek finansman maliyetleri ve ihraç pazarlarındaki durgunluğa ek olarak, artan üretim maliyetleri bu yavaşlamayı etkiliyor.
 
Para politikaları tarafında ise, Ortodoks uygulamalara dönülmesinin ve Merkez Bankasının faiz artırımlarının olumlu etkilerini birçok makro göstergede takip ettik. Örneğin, Türkiye’nin risk primi (CDS) Şubat 2021’den sonra ilk kez 300 puanın altını gördü ve borsadaki yabancı takas oranı mayıs ayındaki seçim öncesi gördüğü %27 dip seviyesinden %38 bandına çıktı. Fitch’in Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltirken not görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çıkarması ve S&P’nin ise Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltirken not görünümünü de pozitif olarak koruması iyileşme ortamını teyit eder nitelikteydi. Diğer yandan, birçok yapısal sorunun ve kırılganlığın devam ettiğini söyleyebiliriz. Temel göstergelerden enflasyonun %70, swaplar hariç net rezervlerin eksi 25 milyar dolar seviyelerinde olması, sağlıklı bir dengelenme için henüz erken olduğunu gösteriyor. İzlenen politikaların kalıcı hâle getirilmesi, öngörülebilirliğin ve şeffaflığın sağlanması, yapısal reformlara öncelik verilmesi; yatırımcı güveni açısından hâlâ oldukça önem arz ediyor.
 
Akkök Holding olarak, kimya ile ileri malzemeler sektörlerindeki lider konumumuzu güçlendirmek için yatırım ve büyüme hedeflerimize odaklanmaya devam ediyoruz. Bu yıl devreye giren DowAksa‘nın 3. karbon fiber hattı, 2024’te açılışını yapacağımız Akkim‘in Türkiye’nin ilk epoksi tesisi ve bu yıl yatırım kararı aldığımız Aksa‘nın yeni teknik tekstil ürünü Mithra bunlardan sadece bazıları. Ayrıca ileri malzeme teknolojileri alanında faaliyet gösteren start-up’lara yatırım yapmak için Akkök Next’i kurduk. Tüm bu yatırımlar ile sektörel sinerjilerimizi artırmayı ve alanımızdaki liderliğimizi pekiştirmeyi hedefliyoruz. Enerji ve gayrimenkul sektörlerindeki şirketlerimiz için de yeni büyüme yol haritaları üzerine yoğun olarak çalışıyoruz. Bu çerçevede Holding olarak 2024’te toplam 340 milyon dolara yakın yatırım bütçeledik. Tüm yatırım ve faaliyetlerimizde sürdürülebilirlik ve yıkıcı teknolojilerin etkilerini dikkate alıyor, portföyümüzü en etkin şekilde yönetmek için azami çaba sarf ediyoruz.
 
Bu yıl gerçekleştirdiğimiz faaliyetler neticesinde, 2023’te toplamda 116 milyar TL ciro elde ettik. FAVÖK seviyemiz 19 milyar TL, ihracatımız ise 20 milyar TL olarak gerçekleşti.
 
Geleceğe dönük olarak; sürekli değişen ekonomik koşullara uyum sağlamak, yenilikçi çözümler üretmek ve sürdürülebilir büyüme hedeflerimize ulaşmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu yolda, siz değerli paydaşlarımızın desteği bizim için her zaman kıymetli olacak.
 
2023’te Cumhuriyetimizin 100. yıl heyecanını gururla yaşadık. Coşkulu kutlamaları hak eden bu önemli tarih, Cumhuriyetimizin ulusumuza hediye ettiği değerlerin ve kurulma mücadelesinde büyük özverilerle edinilmiş kazanımların kıymetini tekrar tekrar hatırlamamızı sağladı.
 
Ancak 2023’te aynı zamanda yüzyılın felaketi olarak anılan deprem acısını yaşadık. Depremin ardından ulusça ve uluslararası gösterilen büyük dayanışma sonucu sarılan yaralar ise acımızı az da olsa hafifletti. Holding olarak depremin ilk gününden itibaren birçok kanal ile bu dayanışma sürecinin parçası olduk. Acıların büyük ve uzun süreli olduğunu biliyor, uzun soluklu ve derinlemesine çalışılmış projelerle deprem bölgesine destek olmayı sürdürüyoruz.
 
Sağlık, mutluluk ve başarı dolu bir yıl dilerim.
 
Saygılarımla,
Raif Ali Dinçkök
Yönetim Kurulu Başkanı
 

Akkök Holding web sitesinde kullanıcı deneyimini iyileştirmek için çerezler kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Çerez Politikası‘nı inceleyebilirsiniz.